Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
*~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~* Ynetici2*~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~* Ynetici3*~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~* Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 *~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~*

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Acenath E. O'morose
Naturalis | Tiro
Naturalis | Tiro
Acenath E. O'morose


Nerden : Kökeni Mısır'a dayanıyor ama Londra'da doğmuş, büyümüş. ^^
Lakap : Ace veya E. (Aslında ismimi söyleyebilirsin yani bakma bana öyle.)

*~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~* Empty
MesajKonu: *~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~*   *~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~* Icon_minitimeÇarş. Eyl. 14, 2011 1:40 pm

12. Ruh Eğitimi dersini alın.
Yer; Ruh Eğitimi Dersliği.
Kişiler; Yalnızca sen.

Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.

Kendine söylenen her sözden ne anlıyordu pek bir fikri yoktu. Ama her öğrendiğinden bir fikir çıkarmak ve aklına kazımak her insan için artı puan olmalıydı. İnsanın kendini geliştirebilmesi için en iyi yollardan biri olmalıydı. Zaten bu okula bunu kavrayabilmek, kendi benliği ile var olabilmek ve gelişebilmek için gelmişti. Bu gerçeği unutmayacağı kadar kazımalıydı aklına. Her saniye var olmalıydı bu gerçek.

Yürürken düşünmek gibisi yoktu. Düşünüyor, kendi iç dünyasına yolculuk yapıyordu her şekilde. Onun için gün bitmiyordu. Uyması gereken kurallar, görmesi gereken dersler… Sıkılmamıştı ama karşısındaki her yenilikte onu neyin beklediğini bilmediğinden her seferinde heyecanına karşı duramıyordu. Tam otursa rayına her şey o kadar mutlu olabilirdi ki aslında, rahat davranabilirdi alıştığında. Alışma çabaları bugün için devam edecekti onun için. Bugün ilk girdiği yetenek geliştirme dersinden oldukça keyif almıştı. Her ne kadar profesör öğrencilerine ukalaca ve dalga geçer gibi konuşsa da bu adamın derslerinin keyifli geçeceğinden bir o kadar emindi. Yetenek Geliştirme Dersi’nden hemen sonra Ruh Eğitimi Dersi vardı. Bu dersi de bir o kadar merak ediyordu ama dedikodulardan duyduğuna göre profesörün derse yetişemeyeceğini bu yüzden 1 saat geç geleceğini öğrenmişti. Ama bunun doğru olduğu malum değildi. Bu arada panonun önünde kalabalık vardı. Bu kalabalığın nedenini merak ediyordu. O da panoya doğru yöneldi ve panoda yazılanı okuyabilmek için aralarından sıyrıldı. Cidden doğruydu. Dersin profesörü geç kalacaktı, bunu okul yönetimine haber vermiş ve bir saat sonraya alınmıştı dersi. Koskocaman bir saat… Okulu gezebilir ya da dersin başlayacağı vakte kadar büyük salonda bekleyebilirdi. Canı önce gezmek istiyordu ve bahçeye indi. Okul parkında boş bir bank buldu ve çantasını yastık gibi kullanarak kafasını dayadı ve bankta bağdaş kurdu. Birkaç dakika sonra ise çantasından müzik çalarını çıkarıp, müzik dinlemeye başladı. Müzik dinlerken etrafına bakıyor önündeki akan hayatı takip ediyordu. Bu bahçe öğrencilerin en serbest tavırlarını gösterebildiği rahat bir alandı ve çoğunlukla eğlence varken tatsızlıklarda olabiliyordu. Fakat böyle bir ortamda gerginlikler bile çabuk unutulabiliyordu. Bir de haylazlar kol geziyordu bahçede. Onları izlerken başka hiçbir komedi filmini aratmıyordu haylazlık yapanlar. Hele de profesörlere yakalanmama çabaları ve yakalandıklarında suratlarında bulunan ifade değişik geliyordu Acenath’a. Öğrencilerin derslerden kaçıp burada vakit geçirmesinin en önemli sebebi olmalıydı bu ortamın getirdikleri. O kadar kaptırmıştı ki kendini müziğe ve etrafa kimseyi görmeyecek, hatta durduğu yerde dans figürleri sergileyecek konumdaydı. Eğer ruh hayvanı Dendera burnunun dibinde belirmese hala devam edecekti. Kulağından kulaklıkları çıkardı ve “Dendera nereye kayboldun sen? Dua et ki ders bir saat ertelendi yoksa seni aramakla kaybedebileceğim vaktin farkındasın değil mi?” Kartalı biraz huzursuz ama normal bir ses tonu ile “Merak etme, bir yere kaybolmaya niyetim yok, sadece sıkıntıdan gezmek istedim. Sen müzik ile rahatlayabilirsin ama ben ancak göklerde özgürlüğümü kazanarak var olabilirim.” Bir öğretici dersi de Dendera’dan öğreniyordu. Haklıydı, onun da huzuru bulma yöntemi buydu ve ona kızması doğru değildi. “Peki, peki haklısın, kusura bakma. Sen de haklısın.” Diyebilmişti sadece. Sonra da ona doğru dönerek “Ne hissettiğimi, neden böyle dediğimi anlıyorsun değil mi? Kötü niyetim yoktu inan ki.” Dendera onaylarcasına bakışla Acenath’a bakıyordu. Acenath ise ona sevgi dolu bakışlarla…

Saatine bakmıştı. Tam tamına 40 dakikayı bahçede geçirmişti. Daha dersin başlamasına 20 dakika vardı fakat millette bir hareketlenme söz konusuydu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Okula doğru yönelen topluluk içindeki bir öğrenciden profesörün geldiğini ve dersin birkaç dakika sonra başlayacağını öğrenmişti. “Dendera çabuk sınıfa gitmemiz gerekiyor, ders başlıyormuş.” Dedi ve koşa koşa ikinci kattaki sınıfa doğru koşmaya başladı. Herkes yetişmeye çalışıyordu ama Acenath koşa koşa derse yetişebilmek için çabuk ilerliyordu. Dendera bir ruh olduğu için saniyeler içinde sınıfa varabilmişti. Acenath o anda Dendera gibi olabilmek için neleri vermezdi ki? Koşa koşa sonunda çıkabilmiş ama nefes nefese kalmıştı. Biraz aradıktan sonra sınıfa geldiğinde sınıfta yaklaşık 10-15 kişinin olduğunu fakat profesör kürsüsünde kimse olmadığını görmüştü. İçi rahatlamış bir şekilde ortalarda bulunan bir sıraya oturdu. Çantasını olduğu yere bıraktı ve profesörün gelmesini bekledi. Bu sırada Dendera’ya “Keşke senin kadar hızlı olabilseydim, şimdiye kadar çoktan nefes almam düzgünleşir ve rahat rahat bekliyor olabilirdim.” Dendera ise hafif sinsi bir bakışla ona cevap verdi. Profesör içeri girdiği anda ortalık birden soğuk bir havaya büründü ve etraf karanlıklaştı. Bunun neden olduğunu anlamamış ve anlamaya çalışıyordu. “Öğrenciler, artık toparlansanız iyi edersiniz. Derse katılmanız için davetiye getirmeyeceğim size. Toparlanıp, derse odaklanın.” Bu anda derse geç kalmış iki öğrenci sınıfa girmek istedi, çok sinirli bir şekilde onları da içeri aldı. Anlaşılan bu sene gergin geçecek bir seneydi ya da çok sinirleneceği bir gündü bugün. Bugün için sinirleneceği bir gün olmasını ve geri kalanında daha iyimser olmasını içten diliyordu Acenath. “Tanışma faslı çıkarmayacağım önünüze. Zamanla tanışabileceğimizi düşünüyorum. Bana şimdilik Bayan Profesör diyebilirsiniz. Buraya ruhlarınızı ve aynı zamanda kendinizi de eğitmek için geldiniz ve buna odaklanmalısınız. Sizce burası niye karardı, neden serin bir havaya büründü? Evet, olayınız sadece odaklanmak olacak. Şimdi derin bir sessizlikle ruh hayvanlarınızı karşınıza alın. Onlarla iletişime geçin, neden buradasınız, onunla beraber neleri bekliyorsunuz bunu sorgulayın. İnanın buna ihtiyacınız olacak. Ruh eğitiminden geçebilmenin temel yolu ruhunuzla anlaşabilmek ve ne istediğinizi bilmekten geçecektir.” O anda etraf derin bir sessizliğe gömüldü. Herkesin ruh hayvanı karşısına geçti ve etraftaki enerji yükselmeye başladı. Acenath’ın zihninde yankılanıyordu sahneler. Yeteneğini ve ruh hayvanını fark edişi, bu okula gelişi, her şey zihninde canlanıyordu. Dendera ise bunları Acenath’ın zihninde canlandırarak “Ben senin ruhunun parçasıyım, sen seçilmiş olanlardan sadece birisin. Sen belki gizli güç olacaksın ama her şeyin bir amacı vardır bunu sakın unutma.” Etraf birden aydınlandı ve eski sınıf havasına büründü. Herkes zihnen yorgun bir şekilde kendine gelmeye çalışıyordu. Profesör; “Sizden birden her şeyi anlamanızı beklemiyorum. Bu zamanla oluşacak bir algıdır. Zaman ile kurulacak bağdır. Bu bağı ne kadar kuvvetli tutarsanız o kadar bağlanırsız ve ruhunuzla bir bütün gibi hareket edersiniz. Şimdilik bu kadar... Bir sonraki derste görüşürüz.”

Kendini dersten çıktıktan sonra oldukça iyi hissediyordu Acenath. Zihni biraz yorgundu ama Dendera ile kuracağı her bağ onu daha da güçlendiriyordu ve daha iyi hissettiriyordu. Buna ihtiyacı vardı belki de. Bugünün bittiği içinde bir mutluluğu vardı Acenath’da. Yukarı doğru başını kaldırdığında Dendera’ya yönelerek; “İyi ki varsın Dendera, iyi ki benimlesin.” Dedi. Dendera ise keskin bakışlarına rağmen ona minnettarlığını göstermek adına etrafında uçuşmaya başladı. Bugün öğrendikleri her şeyin temeli içindi ve hiç akıldan çıkmayacak öğretilerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
*~Ruhunuzda, Sizde Kendinizi Geliştireceksiniz.~*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Arizona Devlet Lisesi :: 
II. KAT
 :: Ruh Eğitimi Dersliği
-
Buraya geçin: