Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
Ruhun Parlayan Yarısı Ynetici2Ruhun Parlayan Yarısı Ynetici3Ruhun Parlayan Yarısı Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 Ruhun Parlayan Yarısı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Euterpe Châtillon
Fortunatus | Tiro
 Fortunatus | Tiro
Euterpe Châtillon


Nerden : İngiltere.
Lakap : Eu ya da çok bilmiş. Siz ikisini de demeyin. Euro'da Carmy'e aittir, öyle diyeni döveriz. ^^

Ruhun Parlayan Yarısı Empty
MesajKonu: Ruhun Parlayan Yarısı   Ruhun Parlayan Yarısı Icon_minitimePtsi Eyl. 12, 2011 1:48 pm

    ‘‘Euterpe, üşüteceksin!’’
    ‘‘Anne ben iyiyim lütfen.’’
    ‘‘Tanrım! İyi ne halin var gör küçük cadı!’’

    Kadının nefret dolu sesini bedeninin her zerresinde hissediyordu adeta. Yine de onun istediğini yapmayacaktı, ne olursa olsun. Bir kere de olsa kendi istediğini yapacaktı. Etrafta hiçbir canlılık belirtisi yoktu sanki. Normal de kedilerin mırıltıları ve kuşların cıvıltıları ile dolardı Londra. Fakat bu sefer bambaşkaydı. Her yere sanki beyaz tül örtülmüştü. Bembeyaz… Bulutlardan bile beyazdı. Gökyüzü ile o kadar benziyordu ki, mavilikleri sayamasanız her yer bembeyaz olabilirmiş gibi. Yaklaşık on santim kar vardı ve kızın botlarını içine hapsediyordu. Kıza göre eğlenceliydi, zaten uzun süredir kar görmüyordu. Böylelikle yüzündeki tebessüm yayıldı ve ellerini havaya doğru açıp etrafında dönmeye başladı. O kadar hızlı dönüyordu ki sonunda dengesini kaybedip karların içine düştü. Soğuktu, fazla soğuk ama mutluydu. Seviyordu soğuğu. Sanki kendisinden bir parça vardı. Yavaşça gözlerini kapatıp birkaç saniye bekledi. Hayaller ülkesindeydi adeta, mutluydu hem de çok. ‘‘Mme Châtillon, vous invite à.’’ Yanına gelen görevliyi görünce gülümsedi ve kafasını salladı. Belli bir süre sonra yanına gidecekti nasılsa. Görevli giderken arkasından izledi ve kapıyı kapatınca derin bir oh çekti. Şahsen şuan kimsenin ısrarını çekecek durumda değildi. Kafasını yavaşça kara batırırken gökyüzündeki bulutları incelemeye başladı. Bir ay gördüğünü söyleyebilirdi, gülümserken görüş alanına giren diğer bulut dikkatini çekti. Daha çok bir köpeğe benziyordu. Hayır, köpek değil. Bir kaplandı. Benekli bir kaplan. Gözlerini kısarken oturduğu yerden kalktı ve saçmaladığını itiraf etti. Saçmalıyordu gerçekten de, ancak bulut fazlasıyla canlı gibiydi. Oturduğu yerden doğrulurken birkaç metre ötedeki çardağın içinde bir şeylerin parladığı gördü. Yavaş yavaş yürümeye çalışırken ses çıkarmamaya da dikkat ediyordu. Sonunda eşiğe gelince birkaç saniye şaşkın şaşkın baktı. Bulutlardaki şeklin aynısıydı. Bir kaplan… Daha çok kar kaplanı ya da kar parsı ile anılırdı bu hayvan ancak parlıyordu. Bir çift tehlikeli kız genç kıza dönünce korkmamaya çalıştı. Gerçek değildi, belki de hayaldi. Elbette, hayaldi. Hangi kar kaplanı parlardı ki? ‘‘Ben hayal değilim, senin ruhunum.’’ Üstelik bir de konuşmuştu. Şaka olmalıydı. Genç kız kaplana uzak en köşeye oturdu ve sağ elini anlına yapıştırdı. Belki de annesini dinlese iyi olurdu. Hasta olmaya başlıyordu büyük ihtimalle. ‘‘Euterpe, mantık dışı olabilir ancak ben senin ruhunum.’’ Çikolata rengi gözleri tekrar parlayan kaplana döndü yavaşça yüzünü ona doğru yaklaştırdı. ‘‘Gerçekten benim bir parçam mısın?’’ İnanılmayacak gibiydi, ancak yeteneğini fark ettikten sonra bunun gerçek olmaması saçma bile olurdu. Kaplan yavaşça başını salladı. Aynı Euterpe gibiydi. Davranışları, konuşma şekli… Parçasıydı, ruhunun bir parçası. Euterpe uzun parmaklı ellerini yavaşça hayvana doğru uzatıp kucağına aldı. Yavruydu zaten. Ne kadar büyük olabilirdi ki? Kalın postunu okşarken açık gri renklerin üzerindeki benekleri olduğunu fark etti. Gözleri ise bir o kadar güzeldi. O kadar anlamlı bakıyordu ki. ‘‘Sana bir ad vermeliyim. Ruhumun parçasısın nede olsa. Sen benim bir parçamsan, ben de senin parçanım. Luna… Ay kadar güzel ve ışık saçıyorsun. Sana da bu yakışır eminim.’’ O sırada garip bir şey oldu ve kaplan ruh sahibinin elini yaladı. Belki de hiç bitmeyecek bir dostluğun bağıydı bu. O bilmese bile ruhu onun hakkındaki her şeyi biliyordu. Her şeyi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ruhun Parlayan Yarısı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Dünya Başkentleri :: 
LONDRA
-
Buraya geçin: