Sabah alarmının sinir bozucu sesi ile uyanmıştı Paura. Bugün, Arizona Devlet Lisesi'ndeki ilk derslerine girecekti. Açıkçası bu biraz sinirini bozmuştu. Gittiği her okulda dersler ve bu derslerde uyulması gereken kurallar vardı. Eğer kafanızın dikine gitmeyi seven bir insansanız, kurallarla yaşamanın Paura'ya ne kadar zor geldiği anlayabilirsiniz.
Mavi pikesininin altından çıktıktan sonra dolabının yanına gitti. Ne giymesi gerektiğini düşünüyordu. Değişik bir şey giymek ve dikkat çekmek istiyordu. Beş dakika geçmeden dolabın yarsı yatağın üzerindeydi, elini bir elbiseye uzattı. Normalde arduvaz rengikdeydi ve eteği tüldendi fakat ortasında kumaştan siyah bir parça bulunuyordu. Yatağın üzerindekileri dolaba tıkıştırdıktan sonra elbiseyi giydi, ayağına siyahbabetlerini geçirdi ve aynanın önüne geçti. Valizinden küçük bir çanta çıkardı. Çantanın fermuarını açıp içerisinden küçük bir far kutusu aldı. Gümüşi gri rengindeki farını hafif bir şekilde gözlerine dağıttı. Hemen ardından, siyah renkli bir rimel sürdü. Bu rimel, kiripiklerinin daha uzun görünmesini sağlamıştı. Dudak parlatıcısını
sürdükten ve arduvaz renkli tacını taktıktan sonra hazırdı. Aynada son bir kez kendine baktı ve odadan çıktı.
Koridorda yürürken ilk dersinin ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. İkinci kata geldiğinde, hangi derse girmesi gerektiğini hatırlamıştı. Yetenek geliştirme. Galiba en çok bu dersi sevecekti, e nede olsa yeteneği sayesinde daha güçlü olabilecek ve kontrolü elinde tutabilecekti. İkinci katın koridorlarında biraz ilerleidkten sonra dersliği buldu ve içeri girdi. En arkada iki sıra boştu, cam kenarında olana geçti ve oturdu. O sırada içeriye bir adam girdi ve kapıyı kapattı.
Adam, sakin bir şekilde sınıfın ortasına doğru yürüdü. Bu sırada herkes susmuş adamı seyrediyordu. Adam konuşmaya başladı. "Kendimi tanıtmaklar zaman öldürmeyeceğim, bana profesör demeniz yeterli. Sorunuzun olmadığını varsayıyorum ve derse başlıyoruz." Paura Ne kadar tuhaf, diye iç geçirdi ve gözlerini devirdi. Adam cam kenarına doğru döndü ve "Sen, cam kenarında en son sırada oturan buraya gel." dedi. Paura derslerde ilk olmaktan nefret ederdi. Adam daha ilk dersinde Paura'nın nefretini kazanmıştı. "Adınız ne?" diye sordu. "Paura. Paura Lagune." dedi bunalmış ve ukala bir ses tonuyla. Adamı süzüyordu, ama hiçbir şey göremiyordu çünkü adamın boş olduğunu düşünüp ona olan kin duvarlarını örmeye başlamıştı bile. Bu adam Paura'nın nefretini kazanmanın başına ne tür belalar açacağını bilmiyordu. "Peki Bayan Lagune, takımınızı ve yeteneğinizi öğrenebilir miyim?" Paura hızlı bir şekilde cevap verdi. "Sobrius takımı, biçim değiştirme. Bu sorular nereye kadar devam edecek acaba?" Adam Paura'nın kibirli tavırlarını sevmemişti. Bunu çok bariz belli ediyordu. "Neye dönüşebiliyorsunuz?" Paura "Hayvan ve eşyalara. En azından şimdilik." dedi. Adamın "O zaman sınıfımda bir kuş görmeyi çok isterim." demesiyle Paura'nın kanatlanması bir oldu. Sınıfın etrafında birkaç tur uçtuktan sonra profesörün yanında tekrar normale döndü. Profesör "Mükemmel. Daha uzun süre kalamıyor musun? Yoksa sadece bu mu?" dedi. Paura çok sinirlenmişti. sinirlendiği zaman sadece tek bir şeye dönüşebiliyordu. Aslan. Adamın üzerine atladı ve onu yere yatırdı. Kolunda derin bir delik açtı ve adamın üzerinden çekildi. Sırasının olduğu yere kadar gitti ve orda insan formuna geri dönüştü. Adam Paura'ya korkuyla bakıyordu. Sınıftaki diğer kişilerde, en azından Sobrius olmayanlar. Gözlerini devirdi ve kafasını cama dayadı. O sırada profesör, başka birisini kaldırmıştı. Paura artık şundan emindi. Bu ders asla bitmeyecekti...
Anasayfa 
Cuma Eyl. 09, 2011 3:53 pm