Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
Hafif eğlence. Ynetici2Hafif eğlence. Ynetici3Hafif eğlence. Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 Hafif eğlence.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Phoebe C. Masen
Sobrius | Gui
Sobrius | Gui
Phoebe C. Masen



Hafif eğlence. Empty
MesajKonu: Hafif eğlence.   Hafif eğlence. Icon_minitimePerş. Eyl. 08, 2011 11:08 pm

Phoebe Cassandra Masen & Lill Goldwill

Güneş yüzüne vurduğunda, kabus görmediği ilk gecenin keyfini yaşıyordu. İçinde barındırmadığı uyanma isteği yüzünden yan dönerek güneş ışıklarından korumaya çalıştı kendini. Bu sefer yanağı ısınırken uzun süredir onu görmezden gelen Tanrı'ya aklına gelen birkaç laneti söyledi. Yataktan öfkeli bir şekilde kalkarken, ruhunun yastığının yan tarafına kurulmuş bir şekilde onu izlediğini biliyordu. Belki de tüm gece kabus görmemesini sağlayan o hayvan olmuştu, nereden bilebilirdi ki bunu? Sadece tahmin edebiliyordu. Banyoya girip işlerini hallettikten sonra dolabına yönelip giyeceği kıyafetleri seçmeye başladı. Çoğunlukla koyu renkli kıyafetlerden oluşan yığına bakarken o gün ne yapacağını düşünüyordu. Parka gitmekten sıkılmıştı. Yapacak yeni bir şey bulması gerekiyordu. Gelinciğe baktıktan sonra bir an onun yardım edebileceğini düşündü, ama sonra vazgeçti. Kararsız bir şekilde yatağında otururken Güneş iyice yükseliyor, etraf aydınlanırken kızın iyice sinirlerinin bozulmasına yol açıyordu. Boğazı, susuzluktan dolayı ağrımaya başlarken elini çekmecesinin üzerindeki su dolu bardağa doğru uzattı. Fakat bardak, o dokunur dokunmaz görünmez olmuştu. İç çekti kız. Her zamanki sıradan günlerinden birini yaşıyordu işte. Suyunu içtikten sonra yastığının altında sakladığı hançeri aldı eline. Hançeri, görünmez yapıp yeniden görünür hale getirirken bu sıradan eğlencenin daha fazla onu oyalayamayacağını biliyordu. Yapacak bir şeyler bulmalıydı, belki bir süreliğine buradan uzaklaşabilirdi. Evet yapabilirdi bunu. Fakat tek başına çıkması durumunda yapacak bir şeyi de yoktu. Heyecanı ve isteği sönerken, aklına gelen fikirle yerinden kalktı. Farklı takımdan birisi ile asla dışarı çıkmayacağına göre, Sobrius'tan birilerini bulabilirdi. Sonuçta okuldan ve onun değişmeyen sıkıcı havasından sıkılan tek insan kendisi olamazdı. Biraz eğlenceden zarar geleceğini düşünmüyordu Phoebe. Dikkatini dağıtmak istiyordu, kafasındaki rahatsız düşüncelerden kurtulmak. Yatakhanenin boğucu havasından kurtulmak için hızlı bir şekilde ayakkabısını giydi. Gelinciği onu takip ederken, kız koşarak dışarı çıkmıştı bile. Yaptığı plan oldukça iyiydi, tabii uygulamaya geçilebilirse. Kiminle gideceği hakkında en ufak bir fikri yoktu. İnsanların arasında ilerlerken, merakını belli etmemeye çalışarak çevresine bakınıyordu. Doris ortalarda yoktu, Monica ile son karşılaşmalarından sonra görüşememişti bile kız. Kiminle gideceğine bir türlü karar verememiş şekilde dolanırken gördü onu. "Hey Lill!" Adını duyan kız, dönüp ona bakarken Phoebe hızlı bir şekilde ona yaklaştı. Yaklaşırken, kızın gücü yüzünden oluşan artan cinsellik isteğine son vermeye çalışıyordu. İşin iyi tarafı, bu kızın mekanın neresi olacağı konusunda karar vermesini de sağlamıştı. "Okuldan kaçmak ilgini çeker mi?" Diye sordu hızlı hızlı. Artan isteğine son vermek için çabuk davranması gerekiyordu. Aralarında belirli bir mesafe kaldıktan sonra durdu ve ona baktı. Bu teklifin, ilgisini çektiğini görünce, doğru kişiyi seçmiş olmanın getirdiği memnuniyetle gülümsedi. "Harika, o zaman hazırlansan iyi olur çünkü Las Vegas'a gideceğiz." Oraya gittiklerinde yapacakları şeyler aklına gelince gülümsemesi genişledi. Sabahki sıkıntısından eser kalmamıştı şimdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://weliveinthemysticalword.tumblr.com/
Lill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Lill Goldwill


Nerden : İngiltere.

Hafif eğlence. Empty
MesajKonu: Geri: Hafif eğlence.   Hafif eğlence. Icon_minitimePerş. Eyl. 08, 2011 11:24 pm

    Bakışları donuktu. Biraz ilerisinde oturan kızlara da git gide sinir olmaya başlıyordu. Sürekli birbirleriyle konuşuyorlar, gülüp eğleniyorlardı. Gülmek ve eğlenmek... Lillian için fazlasıyla birbirinden uzak kavramdı. Eğlenceyi ancak birisiyle kenarda yiyişirken ya da birlikte yatarken tadabiliyordu. Bunun dışında yapabileeceği pekte fazla bir şey yoktu. Olmasıda garip olurdu zaten. Sabah güneşinden nefret ettiğini ve sabahları dışarı çıkmaması gerektiğini hatırlattı kendine tekrar. Çimlerin üzerinde ayaklarını karnına çekmiş bir şekilde oturuyordu. Saat sabahın sekiziydi. "Merhaba Lill. Saat yedide kalktın. Salağın önce gidenisin." Kendi kendine mırıldanırken sakin bir şekilde ayaklandı. Yeşil çimlerin üzerinde oturmak poposuna yeşil bir hava katmıştı. Kendi kendine küfredip arkasını döndü. Az ileride oturan ve hangi takımda oldukları hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan kız şimdi okulunun içine doğru gidiyordu. Kürek kemiklerinden biraz daha aşağıya dökülen dümdüz kahverengi saçları hafif rüzgârda salınırken, ruhu rüzgâra ayak uydurmamak için kendini tutuyordu.

    Kendisine seslenildiğini duyunca duraksadı. Kısa şortunun ceplerine sokmuş olduğu ellerini kıpırdatmadan omuz üstünden arkasına baktı. Phoebe geliyordu. Sakin bir şekilde arkasına dönüp turkuaz rengi gözlere sahip kıza garip bakışlar fırlattı. Bu sıcak havada gene ne diyecekti? Evet, çok yakın olabilirlerdi. Ama fazla konuşursa o güzel yüzüne bakmadan arkasını dönüp gitmeyi planlıyordu. Kulaklarına ulaşan kelimelerin ardından imalı bir surat ifadesine büründü. Onay vermişti. Gidebilirlerdi. Çoğu zaman yaptıkları gibi, erkekler üzerinde oyun oynayacaklardı. Eğlenmek... Şu an için yapabileceği en iyi eğlence şeklini uygulayacaktı. "Las Vegas." Onaylar bir şekilde arkasını dönüp yatakhaneye doğru ilerledi. Ne giyeceğini planlamaya başlamıştı bile. Süper mini bir elbise mi, yoksa hafif kalçaları görünen bir şort mu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Phoebe C. Masen
Sobrius | Gui
Sobrius | Gui
Phoebe C. Masen



Hafif eğlence. Empty
MesajKonu: Geri: Hafif eğlence.   Hafif eğlence. Icon_minitimeCuma Eyl. 09, 2011 10:13 am

Lill'in üstünü değiştirmek için yanından ayrılmasının ardından rahat bir nefes aldı kız. Sonra bakışları kendi üstündekilere kaydı. Kesinlikle Las Vegas'a gidecek biri gibi görünmüyordu. Aslında yanında uygun kıyafet olup olmadığından bile emin değildi. Aklına gelen ilk yeri söylemişti ve şimdi keşke düşünseydim diyordu. Dudaklarını bir süre ısırıp olduğu yerde dikildikten sonra, daha fazla dikkat çekmemek için yatakhanesine geri döndü. Aslında gece sonuna doğru çıkaracağı kesin olan şeyleri giymek bile kıza saçma geliyordu, yine de şık giyinmesi gerektiğini de biliyordu. İkilemde kalmaktan nefret ederek elbise yığınında uygun bir şey aramaya başladı. Çoğunlukla normal ve sade kıyafetler bulunan yığında aradığı şeyin olmadığını anlayınca dolabına yöneldi. Teyzesine en son gidişinde her ihtimale karşı aldığı kıyafetleri arıyordu şimdi. Onları giymesi oldukça düşük bir ihtimal olduğu için en altlara saklamıştı ve kız, şimdi bunu yaptığı için kendine kızıyordu. Düşündüğünden uzun süren bir aramanın sonucunda, eline aldığı kısa eteğine baktı. Rengini doğru hatırladığı için sevinmişti, siyah bu tür durumlarda en uygun renk gibi geliyordu ona. Üstüne tutup, olup olmayacağına baktıktan sonra, olacağına karar verdi ve ona uyan bir üst aramaya başladı bu sefer. Siyah bir kıyafetin olmasının yararları, her türlü şeyin ona uydurulabilir olmasıydı kızı rahatlatan. Bu üst bulma işinin daha kısa sürmesi anlamına geliyordu çünkü. En sonunda, uyacağını düşündüğü üstü çıkardı ve ikisini de hızlı bir şekilde giydi. Yatağının altında tuttuğu topuklu ayakkabılarını da giyindikten sonra, artık hazırdı. Ama kimsenin onu böyle görmemesi gerekiyordu. Phoebe, yarım saatlik görünmezlik gücünün bir kısmını kullanmaya karar verdi, Lill'i bulması on beş dakika sürse bile fark etmeyecekti. Kendisi dışında herkesi, yarı zamanlı görünmez tutabiliyordu. Onu bulduğunda, kızı bir süredir beklettiğini anlayıp rahatsız oldu. Yine de görünmezliğinden yararlanarak rahat bir ses tonu ile konuşmaya başladı. "Hazırsan çıkabiliriz, kimseye görünmeden çıkabilmemiz için on beş dakikamız var." Ardından cevap beklemeden Lill'in koluna dokundu. Dokunduktan sonra dişlerini sıkması gerekmişti yeniden. Kızın gücünü her zaman harika bulmuştu, ama o an için bundan oldukça rahatsız oluyordu.

Görünmez bir şekilde çıkabildikleri okulu arkalarında bırakalı çok olmuştu. Phoebe, çevresine hayranlıkla baktığını belli etmek istemiyordu aslında. Las Vegas'a babası yüzünden küçük bir kızken gelmişti sadece. Onun dışında bu şehre adım attığı bile olmamıştı. Uzun zaman sonra yeniden gelmek, kızda oldukça tuhaf hisler uyandırmıştı. Yanlarından sadece kendi işleri ile ilgilenen insanlar geçerken Phoebe onların kendi takımına ne kadar uyacağını düşündü. Ama onların özel gücü yoktu, onlar özel değil, sıradan insanlardı. Kızın yüzünde istemsiz bir şekilde küçümseme ifadesi oluştu ve Lill ile birlikte girebilecekleri bir kulüp aramaya başladılar. Las Vegas'ta çoğunlukla hangi yaşta olduğunun önemi olmazdı. Bunu oldukça küçükken girebildiği yerlerden biliyordu Phoebe. Ara sıra alışık olmadığı topuklar sendelemesine sebep olsa da sonradan hiç bozuntuya vermeden yürümeye devam edebiliyordu kız, yine de içinden ayakkabılarına küfür etmeyi ihmal etmiyordu. Rain In The Desert Gece Klubü yazısını gördüğünde duraksadı. Las Vegas'ta girilebilecek bir sürü yer olduğu doğruydu ve kızlar böyle giderse hiçbir yere girmeden geri döneceklerdi. Adımlarını gördüğü yere doğru çevirirken, Lill'in onu takip ettiğini biliyordu. İçeri girdiğinde, erkekten erkeğe koşan kadınlar ve onları bekleyen erkeklerle dolu olduğunu gördü. Tam onların aradığı gibi. Gözünü kestirdiği bir çocuğa doğru ilerlerken Lill'e gülümsedi. Eğlence yeni başlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://weliveinthemysticalword.tumblr.com/
Lill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Lill Goldwill


Nerden : İngiltere.

Hafif eğlence. Empty
MesajKonu: Geri: Hafif eğlence.   Hafif eğlence. Icon_minitimeCuma Eyl. 09, 2011 12:35 pm

    Kendini her zamanki gibi dolabının önünde bulmuştu. Artık buraya gelmekten sıkıldığını fark edip aynada kendisine baktı. Las Vegas için en uygunu korseli bir elbise giymek olacaktı. Ancak elinde öyle yalnızca bir tane elbise vardı, oda fazla şaşalıydı. Gözlerini korseli üstlere dikti. Siyah bir tane çıkarıp koluna astı. Hemen ardından ise tayt kot denilen, insanın bütün her yerine yapışan siyah kotlarından birisini aldı ve yine yetmişlerden fırlamış bir edayla tabanı kırmızı olan bir topuklu ayakkabı çıkardı. Korseli kıyafetini giyerken iplerini olabildiğince sıktı. Göğüslerinin daha dolgun görünmesi genç kıza ayrı bir haz veriyordu. Vücudunu seviyordu çünkü. Dantelden yapılmış askıları ve göğüslerini üçgen bir şekilde kapatan göğüs kısmının etrafınıda aynı şekilde siyah danteller kaplamıştı. Geri kalnında ise Lillian'ın bütün hatlarını ortaya çıkacak korse bölümü kaplıyordu. Tamamen siyah olan kıyafetin üzerinde ufak ufak, yalnızca ışıkta parlayan kırmızı benekler vardı. Şimdi giymesi gereken söz konusu şey tay kotuydu ve zorlu bir savaşa hazırlanır gibi derin nefes aldı. Kotuna bacaklarını sokarken yatağa oturarak gücünü toplamaya çalıştı. Üst bacak kısmına geçince fazlasıyla zorlanıyordu işte. Yaklaşık beş dakika boyunda kotu yukarı çekmeye uğraştı. Kilo aldığından değildi, gayet otuz dört ve otuz altı beden giyiyordu ama bu kotlar fazla sıkıntılıydı. Kotu kalçalarından yukarıya çekip düğmesini ilikledi ve fermuarını çekti. Kendine iki dakika boyunca dinlenme süresi armağan edip ardından topuklu ayakkabısını giydi. Aynada kendine baktı bir an için. Dolgun ama ufak kalçaları, dümdüz bacakları, bedenine göre çok az büyük göğüsleriyle tamamen harikaydı. Saçlarını elleriyle düzeltip siyah renkli göz makyajı yaptı. Ardından ise kırmızı bir ruj. Eline aldığı ufak çantası -aslında şu cüzdana benzeyenler- ile tamamen hazırdı. Koridorda yürürken insanların bakışlarına maruz kalıyordu. Her zamanki gibi. Ancak bu sefer biraz daha farklı giyinmesi dikkati biraz daha üzerine toplamasına sebep oluyordu. Ayağında topuklular olsada fazlasıyla hızlı yürüyordu. Bahçeye çıktığında bir köşeye geçip Phoebe'yi beklemeye başladı. Korsesini biraz fazla sıktığını yeni yeni anlıyordu. Her nefes alıp verişinde göğüslerinin acıdığını fark ediyordu. Phoebe'nin gelmesiyle birlikte bakışları onu süzmüştü direkt. Fazla sade. Ardından ise söylenen sözlerle birlikte kendisini yanındaki kıza teslim etti. Nasıl olsa o ikisini dışarı çıkacaktı; çıkarmayı başarmıştı da.

    Las Vegas'a geldiklerinde Lill buraya daha önce hiç gelmediğini fark etmişti. Hiçbir yeri bilmiyordu. Ama yinede sokaklarında, zengin edasıyla yürüyor, etrafındaki erkeklere o meşhur bakışlarını fırlatıyordu. Topuklularla yürümeye alıştığı için cat walk dedikleri, yani tek çizgi üzerinde yürüme işlemini gayet iyi başarıyordu. Dar kotu sayesinde bacaklarını biraz daha önce çıkarıyor, korsesi sayesinde de göğüsleri ortaya çıkıyordu. Phoebe'yle aralarında bir kez bile konuşma geçmemişti. Ama uzaktan bakıldığında iki yakın arkadaş gibi durmalarıda farklı bir çelişki yaratıyordu. Girdikleri kulübün adına bile bakmadan güvenliklere seksi bir şekilde gülümsedi. İçeriye adımını attığında kalabalığın arasında ilerlemeye başladı. Phoebe kendisine gülümseyerek bir erkeğin yanına gitmişti bile. Oysa Lillian kendisine ne uygun erkeği seçmek için biraz daha fazla dolaşmıştı etrafta. Sürekli birileri kahverengi gözlü kızın kalçalarına dokunuyor, kulağında cezbedici şeyler söylüyordu. Bazıları ise ıslık çalmakla yetiniyordu. Yeteneklerinin olup olmadığını kontrol etmek istemese de merakta etmiyor değildi. Derin bir nefes alıp iki erkek ve dört kızın oturduğu masaya doğru ilerledi. Yürüyüşünde hiçbir bozukluk yoktu; mankenliğe başvurmalıydı belki. Telefonunu çıkarıp Phoebe'ye kısa ve öz bir mesaj attı. İki kişi birden idare edeceğim sanırım. Umarım yarışa başlamışsındır. Mesajı gönderdikten sonra yüzüne çekici bir gülümseme yerleştirdi. "Merhaba baylar." Yanlarındaki sarışın fahişelere baktı. Sarışınlardan nefret ettiğini hatırlayıp gözlerini tekrar iki adama çevirdi. "Beni kaldırabilecek enerjiniz var mı? Sakin bir şekilde gidip iki erkeğin ortasına oturdu. Daha doğrusu sağ kalçası sağdaki adamın bacağında, sol kalçası ise aynı şekilde diğerindeydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Phoebe C. Masen
Sobrius | Gui
Sobrius | Gui
Phoebe C. Masen



Hafif eğlence. Empty
MesajKonu: Geri: Hafif eğlence.   Hafif eğlence. Icon_minitimePaz Eyl. 11, 2011 1:25 am

Ona gülümseyen adama doğru ilerlerken titreşen telefonuna ulaşmak için küçük siyah çantasına gitti eli. Mesaja bakarken, hafif bir tebessüm oluştu yüzünde. İki kişi birden idare edeceğim sanırım. Umarım yarışa başlamışsındır. Mesaja cevap yazarken, cevabı kısa ve netti. Elbette. Başını kaldırdığında yeniden adama baktı. Bu tür yarışlarda, kazanan çoğunlukla Lill oluyordu ve bu kızın sinirlerini bozuyordu. Yine de, şimdilik işin eğlence kısmındaydı. Adama yaklaştığında duraksadı ve ona layık olup olamayacağını inceledi. Siyah saçlar ve parlak, aç, yeşil gözler. Yapılı bir vücut. Kızdan en fazla beş ya da dört yaş büyük olmalıydı. Kız, ona gülümsedi ve hızını yavaşlatıp, iki bacağını açarak kucağına oturdu. O an için buz mavisi rengini alan gözleri, çocuğun yeşil gözlerine büyük bir zevkle bakarken, öpüşecek kadar yaklaşıp durdurdu kendini. "Arkadaşın var mı?" Muhtemelen sorusu ile şaşırtmıştı çocuğu, ama aldığı cevap sevindiriciydi. Sol bacağını kaldırarak, sağ tarafa geçirirken, yan bir şekilde oturur pozisyonunu aldı. Ayağa kalkarken, sağ eli adamın tişörtünü tutmuş, peşinden gelmesi için onu teşvik etmişti. Bir süre ilerleyip, kalabalık ortamda çevresine bakındıktan sonra adama döndü yeniden. Onunla konuşurken tırnağını onun tişörtünün üzerinde dolaştırıyordu. "Arkadaşlarının nerede olduğunu söylemedin." Dedi bu sefer mızmız bir ses tonu kullanarak. Phoebe, adamın bu davranışı sonucunda daha hızlı nefes alıp vermesini beklerken, o sanki bunlara alışıkmış gibi kızı belinden tutup kendine çekti. Onca dans eden arasında bu kadar rahat durabilmelerine şaşırıyordu kız. "Pekala." diye düşünmeye başladı kız. "Seni etkilemenin başka yolları da var." Omuzlarını, hafifçe oynatıp, orada durmalarını zor sağladığı askılarının düşmesini sağladı. Lill'in o ana kadar kaç kişiyi elde ettiğini düşünmek bile istemiyordu. Onu iterek geri çekildi. Bir tek o olmazdı. Sorusunu yineledi kız. Adam bundan rahatsız olsa da, onun elini tuttu ve arkadaşlarının olduğu yere götürdü. İki kişi vardı sadece, yanındakiyle üç ediyordu. Beğenmediğini gizlemedi Phoebe, sadece üç kişi miydi yani? Yetmezdi bu. Çevresine bakınırken, iç çekti. O gece için daha fazla sürtük olmaya gerek yoktu. Yenilere, adama uyguladıklarına benzer taktikler uygularken, yeterince baştan çıkarıcı olmaya çalışıyordu. Yoksa yaptıkları hiçbir işe yaramazdı. Bir süre sonra, onları da etkilemeye başlarken morali düzeliyordu. "Sadece eğlence." diye hatırlattı kendine. Ama aklına Lill gelirken rekabeti unutmakta zorluk çekiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://weliveinthemysticalword.tumblr.com/
 
Hafif eğlence.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Amerika Birleşik Devletleri :: 
LAS VEGAS
 :: Rain In The Desert Gece Klubü
-
Buraya geçin: