Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
Buraya Alışmaya Bak Ynetici2Buraya Alışmaya Bak Ynetici3Buraya Alışmaya Bak Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 Buraya Alışmaya Bak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Joella D. Mathieu
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Joella D. Mathieu


Lakap : Duerre.

Buraya Alışmaya Bak Empty
MesajKonu: Buraya Alışmaya Bak   Buraya Alışmaya Bak Icon_minitimePerş. Eyl. 08, 2011 2:54 pm

    3.Okulundaki ilk gününde yatakhanen hakkındaki görüşlerini anlat.
    Yer; Yatakhanen.
    Kişiler; Yalnızca sen.

    Babasının öğütlerine başını sallayarak onaylamakla yetiniyordu genç kız, söylediklerinin tek bir kelimesini bile dinlememişti aslına bakarsanız. Her zamanki gibi, en iyi olması konusunda bir dolu öğütle kendisini bunaltmaktansa, etraftakilere göz atmayı tercih ediyordu. Çoğunun kendisiyle neredeyse yaşıt olduğunu görünce içten içe sevinse de bunu dışarı vurmadı, çehresindeki donuk ifade hala yerindeydi. Sırtını biraz daha dikleştirirken adımlarını daha da hızlandırmaya başlamıştı. Okulun büyük tabelasına bakarken yüzü istemsizce buruşmuştu, Arizona Lisesi. Dışarıdan sıradan bir lise olarak görülebilirdi belki, ama gerçek çok daha farklıydı. İçerideki kişiler sıradan kıyafetleriyle dikkat çekmeselerde hepsinin kendine has inanılmaz yeteneklere sahip olduğunu bilmek ürkütücüydü. Sahi, şu yanından geçen kızın da bir yeteneğe sahip olduğunu düşünmek bile komikti. Boyu ancak dirseğine geliyordu. Yine de kızın yanından geçerken ona garipseyen bakışlar atmak yerine gözlerini direk okulun etrafında gezdirmeye başladı. Buraya alışabileceğinden emin değildi, her ne kadar ailesiyle geçirdiği zamanlar kısıtlı da olsa onların evdeki varlığını hissetmek farklı bir histi. Onu avutan tek şey ise, Nora'nın da burada olmasaydı. Kuşkusuz kuzeni buradaki en büyük destekçisi olacaktı, o olmasaydı adımları geri geri gidebilirdi. Nora'yı görmek için etrafına baksa da annesi olaya el atıp babasıyla onun önüne geçmişti, danışma diye düşündüğü bir kısma gidip bir sürü belgeyle döndüğünde Duerre çehresindeki ifadenin değiştiğini hissetti. Büyük ihtimalle bu kadar zımbırtıyla uğraşmayı beklemiyordu, onu bırakıp gitmeyi bile umuyor olabilirdi. Omuz silkti, eğer irtibatları şu andan itibaren biraz azalacaksa, bunlarla uğraşmak zorundaydı. Onun belgelere göz gezdirip kalemiyle çabucak bir şeyleri imzalamasını izlerken omuzunda hissettiği sıcak bir elle dikkati dağıldı. "Seni yatakhanene götürmemi ister misin tatlım?" Başını hafifçe kaldırıp onunla konuşan kişiye baktığında beyaz saçları sımsıkı topuz yapılmış bir kadınla karşılaştı. Kırışıklıkları gülümsediğinden olsa gerek iyice belirginleşmişti, yine de bir şekilde ona büyük annesini anımsattığından hevesle başını salladı. Oturduğu deri koltuktan ayrılırken ailesine bir an tereddüt ile yaklaştı, şimdi veda etmesi mi gerekiyordu? Alt dudağını ısırıp başını bile kaldırmayan annesine baktığında omuz silkip veda etmeden bavulunu kaptı. Yaşlı kadın önden ona yol gösterirken bir kat üste çıkıyorlardı. Ağır bavulunu güç bela taşırken bir yandan da her yere bakmak için çabaladığında her şey epey karışmıştı. En sonunda kadın durduğunda az kalsın bavuluyla birlikte yere düşüyordu. Kadın önünde durduğu kapıyı aralayıp içeriye girmesini işaret ettiğinde bavulunu bir kez daha çekiştirdi. Kapı arkasından kapanınca orada yalnız olduğunu fark edip rahatlamış bir şekilde iç çekti, eh en azından kadın bir süreliğine onu yalnız bırakmayı becerebilmişti. Bembeyaz çarşafların serili olduğu yatağa ilerleyip bavulunu da kenara bıraktı. Odanın ortasında durup etrafa dikkatle baktı bir süre, odanın ağırlıklı rengi beyazdı. Perdelerin arasından süzülen güneş odayı iyice aydınlatıyordu, evdeki odasını hatırladığında yüzü buruştu, genelde duvarları resimler ve posterlerle kaplardı. Sahi, burada öyle bir şey yapma iznine sahip miydi. Omuz silkti, pencereye doğru ilerleyip camı ardına kadar açtı. Başını camdan aşağıya uzatıp lisenin bahçesine göz attı bir süre. Değişen arkadaş çevresi, asla ona karışmayacak bir aile... Bunları düşünmek çehresindeki gülümsemenin iyice büyümesine sebep olsa da hala buraya alışma hakkındaki sorunları vardı. Bahçede dolaşan bir grup öğrenciyi gördüğünde perdeleri çabuvak çekiştirerek yatağına oturdu. En azından şimdilik asosyal olabilirdi değil mi? Daha okuldaki ilk günüydü hem. Bakışlarını yatakhanenin içinde gezdirdi, artık zamanının çoğunu burada geçireceği düşünülünce buraya alışması gerekiyordu. Müdirenin birkaç postere itiraz etmeyeceğiniz umuyordu. Kapı sertçe tıklatıldığında derin bir iç çekip istemeyerek yatağından doğruldu, hala müdireye önerilerini sunan babasının olduğu koridora doğru ilerledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Buraya Alışmaya Bak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Arizona Devlet Lisesi :: 
I. KAT
 :: Sobrius Sınıf Yatakhanesi
-
Buraya geçin: