Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
Garip Hisler Ynetici2Garip Hisler Ynetici3Garip Hisler Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 Garip Hisler

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Lill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Lill Goldwill


Nerden : İngiltere.

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 5:10 pm

13. Göl kenarında bir arkadaşınla tartışın. Gerekirse yeteneğinizi kullanın.
Yer; Göl Kenarı.
Kişiler; Sen ve tartışacağın arkadaşın.

    Tedirgin bir şekilde arkasına baktı Lill. Birisinin gelip gelmediğini merak ediyordu. Öğle vaktiydi, birilerini görmesi fazlasıyla normal bir şey olurdu; ancak görmek istemiyordu işte. Üzerinde her zaman giydiği şeylerin aksine bu sefer üzerinde yırtıkları olan bol, beyaz bir t-shirt. İçindeki siyah sütyeninin belli olduğunun farkındaydı, çünkü yırtıklardan birisi tam sağ göğüs hizasındaydı ama umurunda değildi. Altında ise ince uzun bacaklarının çeyreğini bile kapatmayan, siyah bir kot şort vardı. Bir an için yeteneği olmasa da bütün dikkatleri üzerine çekebileceğini düşündü; bunu ise gülerek aklından çıkardı. Dışarı yürümeye çıktıklarından beri abisinden bir metre uzakta duruyordu. Ancak şimdi biraz olsun yaklaştı yanında abisinin. Onun çocuğu gibi duruyor olabilirdi yanında. Nasılsa o uzun boyuyla fazlasıyla büyük gösteriyordu. Peki ya kaslarına ne demeli? Fazlasıyla dikkat çekici. Bu Lill'in bile gözünden kaçmıyordu; sırf bu yüzden abisine fazla yaklaşmıyordu ya... O zaten Lill'in çekim alanına gidiyordu, bu bile mavi gözlü kızı rahatsız ediyordu. Ağaçların arasında tını mını bir şekilde yürüyorlardı ve sabahtan beri aralarında rahatsız edici bir sessizlik vardı. Genç kız biraz önünden yürüyen abisinin bileğinden tutarak durdurdu onu. Ufak bir hareket bile abisine olan duygularını karman çorman ederken bu denli yakın olmaya alışamamıştı.

    Lill sırtını ağaca yaslayarak bakışlarını yere çevirdi. Yeşil çimenlerin altında hareket eden böceklerin verdiği huylanma hissiyatı tüm bedenini sararken abisinin soran gözlerine bakmaya çekindi. "Abi... Şey... Ben sana bir şey söylemek istiyorum..." İlk defa tereddüt ediyordu. Tam konuşmaya başlamak için ciddileşmişti ki başını kaldırdığı anda abisiyle dudakları arasında kalan on santimetreye yakın mesafede bir an için duraksadı. Gözleri Phill'in gözlerine bakmasını istese bile bedeni tamamen geri çekilmek istiyordu; ancak bunu yapması çokta kolay bir şey değildi. İstemsiz bir şekilde bir elini Phill'in boynuna koyup yavaşça çekti abisini kendisine. Dudakları değdiği anda bedenini geri çekmek istedi; fakat pek başarılı olduğu söylenemezdi. Kendini zorlayarak ayrıldı abisinden. Utancından dolayı ne kadar kızarsada gözlerini abisinin gözlerinden ayırmadı. "Bahsettiğim şey buydu. Yani, bu olayın senin üzerinde olmasından fazlasıyla rahatsız oluyorum. Sen benim abimsin sonuçta..." Cümlesini bitirmek istedi ama kendinde nedense o cesareti bulamamıştı. Vaktinde üvey annesini ve babasını öldüren kız, şimdi abisiyle yüzyüze konuşamıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Phill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Phill Goldwill


Nerden : İngiltere

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Geri: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 6:37 pm

  • Gün ışınlarının tümüyle gözünü alması canını sıkıyordu. Dışarıya çıkmak istemese de kardeşinin zoruyla göl kenarına doğru yürüyorlardı. Ona yaklaşmak istiyor, fakat bir yandan da zihnini yaklaşmamak için tembihliyordu. Onun kardeşiydi ve yeteneklerinin kendisi üstünde neler yapabileceğini tahmin dahi etmek istemiyordu. Yine de biraz yaklaşmanın zararı olmayacağını düşünmüş oldu ki biraz daha yaklaştı. Kardeşinin başını okşayıp ilerlemek istiyor fakat bunun oldukça garip olduğunu düşünüyordu. Yürümeye devam ediyorlar bir yandan da sessizce düşünüyorlardı. Phill'in duyguları çok karışıktı. Hala ailesinin acısını yüreğinde taşırken kız kardeşinin yeteneğini kendi aleyhine kullanamazdı. Yapay göle geldiklerinde Phill bakışlarını ayakkabısına takılıp, suya düşen çakıllara çevirdi. Her birinin şekillerini izlemeye koyulmuştu. Su o kadar berraktı ki gün ışığının büyüleyici fotonlarıyla ahenk içinde dalgalanıyordu. Birden olmak istediği varlıklara gölü de eklemişti. Halbuki bu gerçek bir göl bile değildi. Yerden aldığı küçük çakıl taşlarını birbir göle fırlatıyor, diğer yandan Lill'in ağaca gövdesini yaslamasını seyrediyordu. Böcekler tenine dokundukça içinde küçük dürtüler oluşan Phill'in dikkati Lill'in bir şey söylemek istemesiyle bozulmuştu. Hemen Lill'in yanı başına oturan Phill soruyu duyabilmek için yaklaşmıştı.

    Kız kardeşini korkunç bir şekilde süzüyordu ve bunu fark eder etmez gözlerinin yönünü değiştirdi. Çikolata kokusu burnuna öyle ateşli geliyordu ki kafasını tekrar ona çevirdi. Konuşmak için suratını Phill'e çeviren Lill'in karşısında durmak çok zordu. Dudakları öylesine çekiciydi ki öpmemek için kendini kas katı kesmiş, orada öylece kalakalmıştı. İşte geliyordu. Birazdan yaptıklarından utanacaklarını bilseler de Lill'in kendini Phill'e bırakması uzun sürmedi. Dudakları birbirine ince dokunuşlar seyrederken Lill birden ayrıldı. Phill hala devam etmek istercesine ona yaklaştıysa da Lill'in keskin bakışları altında bunu tekrarlamak mümkün değildi. Gücü hakkındaki rahatsızlığı belirtirken Phill çok utanmış, hemen göl kenarına yürümüştü. Bir yandan yaptıklarından utanç duyuyor, diğer yandan ailesinden özür diliyordu. İleriden gürültü oluşturan bir sesle her ikisi de irkilmiş, bakışlarını o yöne doğrultmuştu. Diğer yandan Phill homurdanıyordu. ' Kahretsin. '
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Darius Kahmen Leodros
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Darius Kahmen Leodros


Nerden : Almanya
Lakap : Prayer

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Geri: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 7:10 pm

Yoğun antremanlar! Hayatını adadığı yolda ilerlemesini sağlayacak tek şey. Üstüne giyebileceği kadar kalın giymiş, eşofmanlarını çekmiş ve kendini gölün soğuk sularına atacaktı. Gücünü göl gibi su birikintileri içinde kullanmamayı zor yoldan öğrenmişti. Yine de sürekli onu dibe çeken bir güce karşı yüzmek onu kuvvetlendirecekti.


Ayakkabılarını ve saatini ağaçlıkların orda ilk gözüne çarpan ağaca tırmanıp bir tanesine ayakkabılarını astı. Ayakkabısının içine saatini ve çoraplarını tıkıştırarak içinden Faust'a orda kalması için emir verdi. Düşünmediği tek şey gölden çıktıktan sonra ne yapayacağıydı. Artık buraya kadar gelmişti. Gerisi önemli değildi.


Çıplak ayakları ve kalın bir kaç kattan oluşan giysisi ile koşarak yapay göle kendini attı. Biraz açıldıktan sonra dalarak yüzeyin altından yüzmeye başladı. Bir kaç yıldır burda yüzme pratiği yapsada hala suyun altında görememe gibi bir özelliği vardı. Sadece bir kaç dakika yüzmesi bile onu tamamen yormuştu. Hedefi daha ağır kıyafetlerle saatler boyunca yüzebilmekti.


Pes ederek yüzeye çıktı. Sahile kendini zar zor atmış ve acıyan kasları yüzünden felç geçirmiş gibi yüzüstü uzanıyordu. Fakat dinlenmek için daha iyi yerler vardı. Kendini zorlayarak ayağa gitti. Ağaçlığa kadar hiç yürümeye niyeti olmadığından direk yeteneğini kullandı. Hesap etmediği şey elbiselerinin ağırlıydı. Sonuç ise o hızın verdiği ağırlık ile istediği yere ulaşamaması ve hızının kazandırdığı ekstra gücün onu bir ağaca çarpana kadar sürüklemeseydi. Şimdi daha kötüydü. Aptallıklar yapmanın zamanı değildi.


Bir kanat çırpışı ve bir şahinin ötüşü en yakın dostunun yanı başında olduğundan emin olmasına yeterde artardı bile. Yine de baktığında ayakkabılarını görmemişti. "En azından ayakkabılarımı getiremez miydin?" diye söylendi. Ama şahinin karakterinde böyle bir şey yoktu. Yüzeceği için onu beklemeyi kabul etmişti ama bu onun seçimiydi. Yıllardır ona emir vermeye çalışsada kuş inatla hepsini reddetmişti. Şimdi emir verse gidip almayacağından adının Oliver olduğu kadar emindi. Ama adının Oliver olmadığını hatırlaması çok uzun sürmedi. Ağaca ne kadar sert çarptığını merak etmeye başladı.


Önemli değildi. Hiç biri değildi. Üstündekileri, iç çamaşırı hariç, çıkartıp ağaca çıktı ve ayakkabılarına uzanıp ağacın dalından indirmeye çalıştı. Ayakkabı yere düştü ama o daha ilginç bir sahne görmüştü. Ünlü kardeş sevgililer. Tamam, Angel Sanctuary'de ensest temalı ilişkiyi izlemişti ama adam 3 kanatlı bir meleğin reakarnasyonuydu ve meleklerin hepsi birbirine kardeş olduğundan ensest'e karşı duyarlı değildiler. Ama bunu gerçek hayatta görmek?


Fısıltıları daha iyi duyabilmek için biraz daha yaklaşmaya çalıştı ama kayarak yere düştü. Çiftin ona baktığını görünce ileride muhtemelen kendine en çok kızmasına sebep olacak cümleler ağzından çıktı. "Ne? Ensest bir çiftden daha mı ilginç duruyorum?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Lill Goldwill


Nerden : İngiltere.

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Geri: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 7:38 pm

    Abisinin hemen önünden ayrılmasının ardından gelen gürültüyle birlikte hızlı bir şekilde başını çevirdi. Karşılaştığı bir çift bal köpüğüne yakın gözün ardından söylenen sözlerle olduğu yerde dona kaldı. Sinirden göz bebekleri küçülmüş, buz mavisi gözleri biraz daha soğuklaşmıştı. Göz ucuyla abisine baktı. Oralı bile olmamıştı. Kendi kendine küfredip şu düşen çocuğa baktı. Yavaş adımlarla çocuğa doğru yürümeye başladı. Kalçası hafif bir şekilde bir sağa bir sola gidiyordu -ki bu görüntünün ne kadar güzel olduğunu tahmin bile edemezsiniz- Phill için içinde bir anlık acıma duygusu belirdi. "Bok ye Phill. Anca kenara çekilirsin zaten. Burada sataşması gereken kişi sensin, ben değil..." Abisine söylenirken çocuğun yanına varmıştı bile. Ayakta durduğu için yere düşene tepeden donuk bakışlarını fırlatmıştı. Yüzünün önünde uçuşan kahverengi saçlarını kulağının arkasına atıp gözlerini göle dikti. "Tanrı aşkına, daha demin dediğin şeyin sonuçlarına katlanabilecek misin? Yoksa seninle de mi oyun oynamam gerekiyor?" Tıslarcasına söylediği bu kelimelerin arkasına bir çok şeyin anlamını yüklemişti bile.

    Yaptığı her hareketin şu an da bu sarı saçlı çocuğa ne kadar çekici geldiğini düşünüyordu. Kahretsin. Yeteneğimden nefret ediyorum. Düşünceleri yine zihninin bir ucundan öbür ucuna giderken yüzündeki ifade değişmemişti. Çocuğun parlak sarı gözleriyle Lill'in donuk ve mat mavi gözleri fazlasıyla kavga içine girmişti bile. Şu an oyun oynayacak vakti yoktu. Ancak Phill, yani abisini sinir etmek için bir şeyler yapabilirdi. Hatta kuduracağını bile düşünüyordu. Yüzündeki ifadeyi değiştirmeden yere çömeldi. Teninin kokusu hafif rüzgârda yayılıyordu; biraz daha cezbedici olmaktan ne çıkardı ki? Gözlerini sarışına dikti. "Bana adınızı bağışlar mısınız?" Birazcık kibar olmaktan hiçbir şey çıkmazdı. Gülümsemek istedi ama başaramadı. Uzun zamandır gülümsemeyen birisi nasıl olacakta böyle bir anda Lill için değeri olmayan birisine gülümseyecekti ki? Phill'in adımlarını duyar gibi oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Phill Goldwill
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Phill Goldwill


Nerden : İngiltere

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Geri: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 7:59 pm

  • Gürültünün ardından başını yukarıya kaldırmasıyla çocuğun aşağı düşmesi bir olmuştu. Kendisiyle olan çatışması sürerken başına dert alması hiçte hoş değildi. Ayrıca biraz önceki durumdan daha rezil bir durumla karşı karşıya kalacaklarını hiç sanmıyordu. Acımayla baktıktan sonra çocuğun yanına giden Lill'e tiksintiyle baktı. Biraz önce öptüğü kardeşi yeteneklerini kullanarak çocuğu cezbetmeye çalışıyordu. Yapraklarla birlikte rüzgarın ahengini suratında hissederken yoğunlukla öfke damarına pompalanan kana sürükleniyordu. Kötü şeyler yapıp kardeşini kırmaktan çekinse de yumruklarını sıktı ve o kaskatı bakışlarını çocuğa çevirdi. Kız kardeşine yöneldi ve onu kenara itekledi. ' Kapa çeneni Lill! Sürtük gibi davranmayı kes. ' Zihninde anılar sonu gelmeyen şekilde dönüyorlardı. Phill yeteneğine başlamadan önce çocuğun tepkisini, ve özel gücünü merak ediyordu. Yine de çok geç olmadan anılarında bir kaç değişim yapsa sorun olmazdı. Derin bir nefes aldıktan sonra çocuğun suratına sert bir mizaçla baktı. ' İnsanları gizlice izlemenin çok kaba bir hareket olduğunu biliyorsundur. ' Alaycı ses tonuyla suratına kenetlendi ve göz bebekleri gözünü kapladı. Yeteneğini kullanıyor olduğu buradan belliydi. Sağ elini zihnine sol eliniyse karşısındaki çocuğa doğrulttu. Çocuğun anılarında ufak bir gezintiye çıkmıştı. Biraz önce yaşananları unutmasını sağlayacak, yerine farklı anılar koyacaktı.

    Kuş bakışı biraz önceki görüntüye gittiler. Lill ve Phill orada kavga ediyordu. Öpüşmüyorlardı. Öpüşme anısını oradan kaybedip birbirlerini itekledikleri bir sahne koydu. Hemen ardından da çocuk ağaçtan düştü. Phill ve Lill'se sadece ona gülmekle yetiniyordu. Çocuğun beyninde kendi seslerini duyabiliyordu. ' Biraz önce onlar öpüşmedi. Birbirlerini iteklediler ve sen düştün. Düşmenle birlikte sana gülmeye başladılar. ' Bu anıya inanması gerekiyordu. Phill yeteneğini ustalıkla sergilemişti ve beyninden çıktı. Bakalım yeteneğini doğru kullanıp anıyı sildirtebilmiş miydi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Darius Kahmen Leodros
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Darius Kahmen Leodros


Nerden : Almanya
Lakap : Prayer

Garip Hisler Empty
MesajKonu: Geri: Garip Hisler   Garip Hisler Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 8:19 pm

Geçici özel durumun getirdiği güven nedeni ile dimdik durarak kızın karşısında durdu. Islaktı ama iç çamaşırı siyah renk boxer olduğu için dert etmemişti.


Kızın kıyafetleri onun alıştığından daha azdı. Bacakları daha çok dikkat çekiyordu. Nedenini hiç bir zaman anlamasada *kıvırtma* dedikleri o garip hareketi yaparak yürüyordu. Yine nedenini anlamadan eğilmişti. Yüzüne baktı. Bir mermer heykel bile daha çok ifade barındırırdı. Rüzgarın esişi ile ne olduğunu bilmediği bir koku burnuna geldi. Çok güzeldi. Bir çok kez bu kokuyu hissetmiş ama kaynağını hiç merak etmemişti.


Kızın ardından birde abisi gelmişti. Kas yığını egoist serserilerden biri. Adam kardeşine sürtük demişti yahu! Yinede kızı görmezden geldi ve onur meselesi olarak gördüğü için adama cevap verdi. "Bir kere ben gözlemiyordum bile! Eşyalarımı ıslanmasın diye o ağacın dalına asmıştım ve ben geldiğimde siz yoktunuz bile!"


Cümlesini bitirmeden bir ses, çok ikna edici bir ses. Daha demin ikisinin öpüşmediklerini söylüyordu. İkisi öpüşmemişti, sadece birbirlerine sataşıyorlardı. İkisini öpüşürken görmemişti...


O zaman her şey mantıklı gelmeye başladı. İlk yaptığı iş aralarındaki boşluğu sıçramayı gerçekleştirmek için kullandı. Saf içgüdü ve korkunun karışımı ile cisimlenmesi bittiğinde gök gürültüsü gibi bir ses ve çevreye yayılan bir rüzgar dalgası oluştu.


Kadın succubusdu. O güzel koku, kanının daha hızlı akmasına ve tanımlayamadığı bir şekilde hoş olmasına sebep olan kokunun kaynağı oydu. Adamsa bir şekilde onun zihnine fısıldıyor ve düşüncelerini etkiliyordu. Onları zaten öpüşürken görmemişti ki! Sadece birbirlerine yakın görebiliyordu. Zaten kız o kadar kısa kot giymeseydi bacağını fark etmeyecek ve çift olduklarını anlamayacaktı bile. Yinede asıl derdi bu değildi. Zihinsel saldırılara karşı hiç bağışıklığı yoktu ve aralarındaki mesafenin bu saldırıları azaltabilir mi hiç bir fikri yoktu.


Sokak dövüşlerine başlamadan önce yeteneğini en iyi şekilde kullanabileceği pozisyonu aldı. "Nasıl dövüşeceğimi biliyorum, o küçük hilelerini bir daha denemesen iyi yaparsın." Bir blöf olsada kısmen haklıydı. İşin blöf tarafı, karşı tarafın güçlerini bilmeden dövüşe dalmaktı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Garip Hisler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Arizona Devlet Lisesi :: 
BAHÇE
 :: Yapay Göl
-
Buraya geçin: