Chosen Master RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Chosen Master RPG
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Kurgu
    Profesör Austin'in deneyi yalnızca özel yetenekli gençlerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştı. Okul pencerelerinden, kapılarından sızan buharın; toprakla, havayla, suyla ve çeşitli elementlerle etkileşimi sonucu bir takım varlıklar daha oluştu. Bunlar tekin yaratıklar değildiler ve gelecekte özel yetenekli Master'lara büyük sorunlar çıkaracaklardı.
Yönetim Kadrosu
Kibrin Arzuları.  Ynetici2Kibrin Arzuları.  Ynetici3Kibrin Arzuları.  Ynetici4
Duyurular
#Sitemiz açılmıştır.

#Sitemizdeki avatar boyutu, 150|3xx'dir.

#Sınıf başkanı seçimlerine adaylık için lütfen Tık.


 

 Kibrin Arzuları.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lynette Heloise Sneaux
Sobrius | Tiro
Sobrius | Tiro
Lynette Heloise Sneaux


Lakap : Sık kafasına nazım.

Kibrin Arzuları.  Empty
MesajKonu: Kibrin Arzuları.    Kibrin Arzuları.  Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 11:21 pm

    Megalomanlığın doruğa ulaştığı bir edayla attığı adımları sükûnete bulanmış kaldırımlarda yankılanıyordu. Hafif esen rüzgârın savurduğu başak sarısı saçlarını elleriyle geriye doğru iterek Paris’in sokaklarında yürüyen genç kadın, yosun yeşili gözleriyle etrafına bakındı usulca. Kendine bile itiraf edemediği egosunu tatmin edebilmekti esas niyeti. Bilhassa egolarını cazibesini kullanarak çevresine topladığı erkeklerle tatmin etmesi de çelişkilerinin başında geliyordu elbette, zira sadece güzelliğin eşsiz cezp ediciliğine kapılacak erkek nüfusu için kesin bir şeyler söyleyebilmek kolay olmasa bile, çoğu erkeğin buna dâhil olduğunu tahmin etmek oldukça kolaydı. Eksik olmayan gülümsemesi, gözlerine çarpan hoş bir beyefendiyi gördüğü an bütünüyle suratına yayıldı. Hafif kumral, uzun boylu ve oldukça yakışıklı olan bu beyefendiye yönelttiği arzuların aleviyle tutuşan bakışlara karşılık olarak gelen ekşiyen surat, Lynette’in alevlenmesine sebebiyet vermişti. Gözlerindeki arzunun alevi yerini öfkeye bıraktığı andan itibaren içini dolduran reddedilme hissi yanaklarının al al olmasını sağlamıştı. Utancından kızarmadığını tekrar eden beyninin içindeki sesler, büyütmemesi gerektiğini söyleyen seslere karşı cephe alıyordu. Beyninde oluşan bu tartışmaya yol açan mahlûkatın cezasının verilmesini gerektiğini düşündü bir an için. Gururunu ayakları altına serip, o herife gününü göstermek için can atıyordu zira böyle bir nezaketsizliğe göz yumamazdı. Lakin ne yapacağına dair fikri yoktu, tek istediği haddini bildirmekti.

    Egosunu paramparça eden beyefendiye doğru attığı adımlar güven doluydu. Gözlerinin önüne düşen perçemini hafifice geriye doğru iterek egosunu zedeleyen adamın yüzünü incelemeye başladı fark ettirmemeye çalışarak. Başarılı olup olmadığı meçhul olsa bile bunları düşünürken, kemerli olan burnunun ince fakat dolgun dudaklarıyla olan uyumunu inceleyebilmişti. Açık kahverengi hatta bal diyebilinecek renkteki gözlerin güzelliği Lynette’i adeta büyülemişti. Gözlerinin önüne düşen perçemlerini bir defa daha iterek, bir kez daha adamın suratına baktığında, söze başlamasını gerektiğini belli edercesine beliren imalı bakışların altında ezilircesine kaldırımın taşlarına inen gözleri özgüvenini kısa süreliğine de olsa yitirdiğine dair bir işaret sayılabilirdi. Sabırsızlanmaya başlayan adam tam yolunu değiştirmek üzereyken kollarına dokundu usulca. Gözlerinin önünde beliren babasının çabaları aklına geldiğinde ürkerek geri çekildi. Ne diyeceğini bilemeyerek, titreyen bir sesle sözlerine başladı; “Birine benzettiğimi düşünmüştüm. Kusuruma bakmayın. ” dökülen her bir kelimeye şaşırabilecek olan bütün duyularıyla şaşırıyordu lakin elinden bir şey gelmiyordu. Fazlasıyla ezik imajı veren bu sözlerine ek olarak eklediği “Ya da… Kusura bakabilirsiniz. Umarsadığımı söyleyemeyeceğim.” bu sözler kibrinin edasıyla çepeçevre sarmıştı genç kadını, özgüvenine tekrar kavuşmuştu. Lakin suretinde beliren gülümseme adamın sözleri sayesinde uzun sürmemişti. “Evet, umurunuzda olmadığı aşikâr hanımefendi fakat ciddi olduğumu söyleyemeyeceğim. ” Soğuk bir sesle karşılık veren ve bir o kadar da ukala olan adamın sözleri Lynette’i büsbütün çileden çıkarımıştı. Bardağı taşıran son damlanın bu olması şanssızlık sayılabilirdi fakat bu Lynnette’in sakinleşmesini sağlayabilecek ölçüde değildi. Paramparça olan egosunun, ezilmiş gururuyla bütünleştiğinde ortaya çıkan tablo beş para etmezdi. Yıllardır araştırdığı yeteneğini kullanmayı her şeyden daha çok arzuluyordu o an. Sadece hafif bir dokunuş ve konsantrasyon… Öfkesinin yoğunluğu konsantre olmasına büyük ölçüde olanak sağlayacaktı. Geriye sadece temas kalacaktı… Beyninin içerisindeki bu düşüncelere hükmedebilmeyi uzun bir zamandır başarabiliyordu fakat şu an nahoş bir durum içerisinde olduğundan dolayı arzularına karşı gelemiyordu. Arzularını bastıramayarak adamın koluna dokunduğu an aurasından sızan zehri hissedebiliyordu ve bu kesinlikle harikulade bir şeydi. Benliğini oluşturan yeteneğinin bütün tesirleri adama etki ettikçe adeta zevk alıyordu. Heyecanlanmasına yol açan bu his adeta baş döndürücüydü. Debelenmeye başlayan bedenin acı içinde kıvranışını zafer tadıyla gülümseyerek izlerken çevresindeki insanların şaşkın bakışları altında kaldığını fark etti.“Haddinizi bilmeniz gerektiğini anlamanız gerekiyor beyefendi. Bir bayanla nasıl konuşulacağını öğrenmelisiniz.” Ukala bir edayla sarf ettiği cümlelerinin ardında kalan kibir yine galip olmuştu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://havadakiburun.tumblr.com/
 
Kibrin Arzuları.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Chosen Master RPG :: Dünya Başkentleri :: 
PARIS
-
Buraya geçin: