Phill Goldwill Sobrius | Tiro
Nerden : İngiltere
| Konu: Küçük Ziyaret Salı Eyl. 06, 2011 4:50 pm | |
| • 8.Aileni ziyaret et. Yer; Ailenin yaşadığı ülke veya şehir. { Forumlar arasında istediğin şehir yoksa ülkene en yakın olanı kullan. } Kişiler; Yalnızca sen. - ...
Londra. Oksijeni tümüyle ciğerlerine çekip kendini fazlasıyla enerji dolu hissetti. Evine gelmişti. Yıkık dökük harabeleri geçtikten sonra kanyon görüntüsünde berrak bir gölün ve çayırların olsduğu küçük kasabaya inebilmişti. Evini gördüğünde gözleri doldu. Burada ne çok anısı vardı. pencereler dökülmüş, duvarlar yıkılmaya yüz tutmuştu. Kendilerinden sonra hangi hayvanın yuvası olmuştu kim bilir? Buraya baktıkça hüznü artıyor, gözleri doluyordu. Kardeşi burada olsa hıçkıra hıçkıra ağlardı ama o yapmayacaktı. Güçlü olmalıydı çünkü onların oğullarıydı. Onları doğa içine almıştı. Artık mutlulardı. En azından gözleri arkada kalmadı. Phillip, Lillian'a fazlasıyla değer verip kolluyordu. Babası kadar sert mizacı yoktu belki ama en az annesi kadar şefkate sahipti. Bunu gösteremiyor olabilirdi fakat çabalayacaktı. Onun için yapacaktı. Bİraz daha ilerledi ve göle yanında getirdiği mumları yakıp bıraktı. Nilüferler üzerindeki mumlar öylesine hoş gözüküyordu ki gelen birisi bu kadar romantik ve düşünceli olduğu için dudaklarına yapışabilirdi. Nitekim onun amacı bu olmadığından ellerini birleştirip öptü, başına götürüp haç şeklini çıkarabildi. ' Bulutların üzerindeki kutsal Baba. Onları kendi ruhunla bütünleştir, Mesih'in ilahi kudretiyle birleştir. Amen. ' sözlerini sıraladıktan ve duasını yaptıktan sonra annesi ve babasıyla konuşacak yüzü kendinde bulabilmişti. Öncelikle neden bu kadar geç kaldığını açıklamalıydı. Kaçıyordu herşeyden, herkesten. Anılardan, yaşantılardan. Onlar gittiğinden beri yüzü bir kez olsun içten gülmemişti. Onları çok özlediğini defalarca söyleyebilirdi.
' Merhaba anne. ' dedi titreyen bir ses tonuyla. ' İyi olduğunu biliyorum. Ben de iyiyim. Merak etme minik prensesine oldukça iyi bakıyorum. O da bana bakıyor olabilir. ' biraz kıkırdadı ve cebindeki mendili çıkarıp nemlenmiş gözlerini sildi. ' Gittiğinizden beri çok yalnızız. Yaptıklarımızdan fazlasıyla pişmanız. Eğer bir gün daha verebilecek olsaydınız bize herşeyimi feda ederdim. ' Gözlerinden damlayan bir kaç yaşı elinin tersiyle sildi ve kızarmış gözlerini nehrin diğer tarafına yöneltti. ' Biliyorum; özür dilerim baba. Ben ailenin en güçlüsü olmalıyım. Senin yerini aldım evet. Sizi çok özledim sadece. Burada olup bana tavsiye vermeni çok isterdim. Bu durumda olsan sen ne yapardın?' Daha fazla konuşacak gücü kendinde bulamıyordu. ' B-ben özür dilerim. Gitmeliyim anlarlarsa başıma kötü şeyler gelebilir. ' Mendilini göle bıraktı ve gölden avucuna aldığı suyla yüzünü bir kere yıkadı. Daha sonra oradan uzaklaştı.
| |
|